Hemen Randevu Al +90 462 502 1 334
Legal English Voc 101

Legal English Voc 101

  1. Reconciable with: uzlaştırılabilir
  2. Refer to the court of bailiff: icraya vermek
  3. Take the case to the european court of human rights: davayı AİHM’e taşımak
  4. Present evidence to the court : Mahkemeye delil sunma
  5. Civil court of first instanse: asliye hukuk mahkemesi
  6. At the discreation of the court: “mahkemenin takdirinde”
  7. Friend of the court: bilirkişi
  8. Minutes of the court meating: duruşma tutanağı
  9. Be realed by the court pending trial: tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı
  10. Apply to the court for the stay of execution: Yürütmeyi durdurma istemiyle dava açma
  11. İts considered by the cort: gereği düşünüldü
  12. May it pleased the court: mahkemenin izniyle
  13. Implie: İma etme
  14. As already implied: halihazırda belirtilmiş
  15. Presssing social needs:toplum baskısı
  16. Admittedly: Kuşkusuz
  17. Assess: değerlendirmek-takdir etmek
  18. Asses the amount or cost of damage: hasar tespiti yapmak
  19. To that end: bu amaçla, bu niyetle
  20. Margin of appreciations: bir dava ya da itilaf hakkında yerel mahkemeler ya da yetkili organların, uluslararası mahkeme ya da yetkili organlardan daha iyi karar verebileceği ilkesi- takdir payı
  21. Couple with: ile birlikte, eşleşen, ile ilgili
  22. Supervision: Gözetim
  23. Under your supervision: ..’nın nezdinde
  24. Empowered: yetkili
  25. Restriction:kısıtlama
  26. Take under supervision: gözetim altına almak
  27. Sufficent: etkili
  28. Legal bases: yasal çerçeveler
  29. Domestic law: İç hukuk
  30. In question..: Sözkonusu
  31. Legitimate: meşru
  32. Prevention: korunma/önlenme
  33. Court case law: içtihadi hukuk
  34. Reiterated in: tekrarlanan
  35. Established: kurulan
  36. Aplicable: uygulanabilir, geçerli
  37. Favourably: uygun olarak
  38. A matter of indifference: ilgilenmeye değmeyecek bir sorun
  39. Deprived: yoksun bırakma
  40. Joint assestment:ortak değerlendirme
  41. Establish: kurmak
  42. Proportionate: orantılı
  43. Something at issue..: sözkonusu ….
  44. Were of a ..: niteikte olması
  45. All the more: Gittikçe artan bir şekilde
  46. Having regard to: dikkate alarak
  47. Rebuttal: Delillerle çürütme, aksini ispat etme
  48. Rebuttal petition: cevap dilekçesi
  49. Means of proof: esbab-ı subutiye
  50. Mild: hafif
  51. In itself: başlı başına, tek başına 
  52. Occasions: vesilelerle
  53. Chilling effect: caydırıcı etki
  54. Negate: olumsuz, aksini ispat etmek, olumsuzu haline getirmek
  55. Violations: ihlal
  56. Allege: iddia
  57. Convention: sözleşme/anlaşma
  58. Conviction: hükümlülük, sanığın suçlu olduğuna dair hakkında verilmiş hüküm, mahkumiyet
  59. Criminal conviction: cezai anlamda hüküm giyme
  60. Complain: Şikayetçi olmak/ dava açmak 
  61. Compensation: tazminat
  62. Overrode: geçersiz kılmak
  63. Be ruled out of court: iptal olmak/sözkonusu olmaktan çıkmak
  64. Rule out: bertaraf etmek, göz ardı etmek
  65. Underlying facts: altta yatan sebepler
  66. Remak:söylem, ifade
  67. Demonstration: miting/ gösteri
  68. Wanton: kötü niyet, kötü niyetli, ahlaksız
  69. Denigration: Aşağılama, iftira
  70. Adequately: layıkıyla, gerektiği gibi,
  71. Carry out: yürütmek, yerine getirmek
  72. Provide reason: gerekçe göstermek
  73. Lodge with: ..e suçlamada bulunmak, şikayette bulunmak
  74. Inadmissible: kabul edilemezlik
  75. Give notice: haber vermek, bildirmek, ihbar etmek
  76. Give notice to cancellation: feshetmek 
  77. Deliberate: kasıtlı
  78. Utterence: söylem
  79. Testimony: ifade 
  80. Witnesses: tanık 
  81. İnter alia (Latince): Diğerlerinin yanı sıra
  82. Submitt: sunmak
  83. Found guilty as charge: suçlu bulmak.. bir şeyden suçlu bulunmak
  84. İmmoral: ahlaksız
  85. Unlawful: illegal 
  86. in an unjustified manner: haksız bir şekilde
  87. breached: ihlal, breach rights- hakkın ihlal edilmesi
  88. provoke: tahrih etmek
  89. dismissed: reddetmek, kabul etmemek
  90. uygun bulunan, uygun bulunmuş, ciro edilmiş
  91. legal framework: yasal çerçeve
  92. interference: müdahale
  93. subject to: taabi olmak
  94. restrictions: kısıtlama
  95. Penalty: ceza (dead penalty- idam cezası)
  96. Interest: gereklilik/ Yarar- menfaat
  97. Be declared: ilan edilen
  98. Requirement: gereklilik-ihtiyaç
  99. Essential: temel
  100. Measure: önlem tedbir
  101. Ascertaining: aslını anlama- doğrusunu anlama